adklo.com 468 x 60

8 Eylül 2014 Pazartesi

TÜRKİYE, Dünya Basketbol Kupası'nda yine bir mucizeye imza attı... Maç boyu hakem yardımı ile yürüyen ve son 48 saniyeye 5 sayı önde giren Avustralya'ya 'Emir' büyük yerden geldi...

 İLK basketini 27.35’te atan, o ana kadar 5 üçlükte sadece 1 isabet bulan Emir’in eli, son bölümde titremedi; önce farkı 2’ye indirdi, ardından 5 saniye kala çeyrek finali müjdeledi.

Avustralya, bitime 48 saniye kala 64-59, 22 saniye kala ise 64-62 öndeydi… Basın tribünündeki arkadaşlarım son hücumumuzda 2 sayılık bir organizasyon beklerken, son molada Ergin Ataman'ın maçı uzatmadan kazanmak isteyeceğini düşündüm. Ve yanılmadım… Emir, bitime 5 saniye kala Avustralya Kıtası'nı batıran üçlüğü potaya gönderdi ve maçı 65-64 kazanarak çeyrek finalde Litvanya'nın rakibi olduk. Dünya Kupası ikinci tur karşılaşmasının 40 dakikasına bakarsak bizim için hatalarla dolu bir oyun oldu.

Yaptığımız ciddi hatalarla rakibin maç boyu oyunu önde götürmesine katkı sağladık. İyi savunma yapıyorduk ama ribaundları alamayınca bunu lehimize çeviremiyorduk. Öyle ki rakip ikinci çeyrekte bulduğu 17 sayının 12'sini hücum ribaundlarından üretti. Biz ise her zaman verim aldığımız uzunlarımızı kullanamıyor ve başta Sinan olmak üzere kısalarımızın performansıyla maçta kalıyorduk. Bu tabloda 34-35 geride kapattığımız ilk yarının ardından ikinci yarıya da berbat başladık ve 13-2'lik seri ile 25. dakikayı 48-36 geride geçtik.

KIRILMA DAKİKASI 27.35 OLDU
Tabii ki Brezilyalı ve ABD'li hakemlerin isyan ettiren düdükleri de cabası oldu… Bizim için maçın kırılma dakikası ise 27.35 oldu… Zira Emir ilk basketini ancak bu dakikada atabildi. Ardından Ender ve Sinan'ın da katkıları ile 35.29'da farkı 1'e kadar indirdik ama bir türlü o son vuruşu yapamadık. Ta ki 39.55'e kadar… 56-58'den sonra bütün sayılarımızı atan Emir gecemizi aydınlatan isim oldu.

MAÇIN ADAMI
Tartışmasız Emir... Oynamak için 27 dakika bekledi ama bir açıldı pir açıldı. Kalan 12.5 dakikaya 16 sayı sığdırdı ve topun el yaktığı anlarda son 9 sayımızı atarak galibiyeti getirirdi ve gecenin yıldızlarından Sinan'ın bir adım önüne geçti.

MAÇIN ANAHTARI
Avustralya'ya ikram ettiğimiz hücum ribaundlarının faturası neredeyse ağır oluyordu... Rakibin 18 ikinci şans sayısını, top kayıplarından bulduğumuz 22 sayı ile dengeledik. Yüzde 41'lik 3 sayı yüzdemiz (2 sayı yüzdemizden iyi) tatmin ediciydi.

KADER ANI
Bitime 48 saniye kala Emir Preldzic'in üçlüğü ile farkı 2'ye indirmemizin ardından yaptığımız müthiş savunma ile Avustralya'ya 24 saniye süresi boyunca şut attırmadık ve 22 saniye kala maçı kazandıran hücum hakkını elde ettik.

SIRADAKİ LİTVANYA
Avustralya sınavından yüzünün akıyla çıkan Türkiye'nin yarı final yolundaki rakibi Yeni Zelanda'yı 76-71 mağlup eden Litvanya oldu. 12 Dev Adam Litvanya ile yarın TSİ 18.00'de Barselona'da karşı karşıya gelecek. Türkiye aynı gün bir başka heyecanı da futbolda yaşayacak. A Milli Futbol Takımı, TSİ 21.45'te EURO 2016 yolculuğundaki ilk maçına İzlanda deplasmanında çıkacak.

ÖMER ARAZ
Şans topu
Dünya Şampiyonası'nda yolumuza devam ediyoruz... Bazen bir şans topuna ihtiyacı olur takımın kazanmak için... Avustralya karşısında şans topu bizi buldu ve çeyrek finale kaldık. Maçın tümünde genel karakterimiz mücadeleyi sonuna kadar ortaya koyduk. İstatistiklerde rakibimize tüm üstünlükleri vermemize rağmen varlığımızı mücadele olarak ortaya koyduğumuz maçı son topta kendi lehimize çevirerek yolumuza devam ettik. Bu şampiyonada oynadığımız ve ribaundlarda yenildiğimiz ilk maçtı. Avustralya'nın hücum ribaundlarına engel olamadık ve toplamda 30/44 ribaundlarda geride kalarak daha kolay kazanabileceğimiz oyunu, bir de dengeli hücum edememekten dolayı sadece bireysel gayretlerimizle dengeye getirdik ve şans topu ile ilk sekize adımızı yazdırdık. Oğuz, ��mer ve Furkan'ın; üç uzunumuzun ürettiği sayı sadece 5. İçerden sayı bulamayınca ve takım halinde organize hücumu unutunca bireysel gayretlere dayalı bir oyuna mahkum kaldık. Mücadelemizin kanıtı ise ikinci yarıda rakibimizi 41 hücumda sadece 29 sayıda tutmamızdı.

MURAT ÖZBOSTAN
İsteyen kazandı
Şans bizden yanaydı... Ama böyle olması da lazımdı. Çünkü Dünya Basketbol Kupası'nda bizim kadar isteyen bir başka takım yok. Saniyelerle hayata bağlandık, saniyelerle öldük öldük dirildik.. Ama biz basketbolda da, futbolda da böyle kazanmayı hep sevmedik mi zaten. Türkiye dün yine unutamayacağı gecelerden birini yaşadı. İkinci devre rakibi belli sayıda tutmayı başardık.. İyi savunma yaptık. Ama hücumda turnuva başından bu yana olduğu gibi yine sıkıntı yaşadık. Hep dışarıdan attığımız üçlüklerle maça tutunduk. Belki çok iyi oynamıyoruz ama ama takım halinde başarıya olan inancımız bir an bile sarsılmıyor. İşte dün akşam da zaferin şifresi bir kez daha buydu.. Bizim için İspanya'daki maceramız son sekize kalmadan önce bitmemeliydi öyle de oldu. Yarın çeyrek finaldeki rakibimiz Litvanya'yı da devirmemiz için hiçbir neden yok. Turnuva öncesinde hedef ABD ile yarı finalde tekrar karşılaşmaktı. Bu Milli Takım, İspanya'da bunu başarırsa 2010'da evimizdeki ikincilikten bile daha değerli bir başarıya imza atmış olur.

0 yorum:

Yorum Gönder